29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLÇEMİZDE COŞKUYLA KUTLANDI

İlçemizde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları 28 Ekim Tarihinde Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtına çelenk koyma töreniyle başladı. Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı'na çelenkler konuldu ve ardından Büyük Önder Atatürk ve Aziz Şehitlerimizin manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarında ilçemiz Kapalı Spor Salonunda kutlamalar için bulunan; protokol, halk, öğrenci ve öğretmenlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutladı. Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN 'ın 81 ilimizde ve dış temsilciliklerde okunmak üzere göndermiş olduğu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama mesajı okundu devamında Kaymakamımız Sayın Sinan KORKMAZ'ın günün anlam ve önemini belirten konuşması aşağıdaki gibi olmuştur.

Sayın Belediye Başkanım, değerli protokol,

Gururumuz, umudumuz,  sevgili çocuklar,Cihan çapında ümitlerin sığındığı son gönüller, bugün ışıl ışıl bakan gözlerinde bütün bir alemin fecrini gördüğü, umudumuz, muradımız, yarınımız bildiğimiz kıymetli gençler,Cumhuriyetle ilgili ödevlerin tamamlanması görevinin sahibi, gül yetiştirenler, memleket bahçesinin bahçıvanları öğretmenler,Devletimizin teminatı güvenlik kuvveti mensupları,Memlekete hizmet için fedakarca çalışan mesai arkadaşlarım,Öpüp de başıma koyduğum ekmek gibi mübarek saydığım memleketimin, şirin ilçesi Pazar’ın değerli sakinleri,

Bugün devletimizin en önemli günü olduğu bilinciyle, işlerinizi, bağınızı, bahçenizi bırakıp, bu meydanlar bizimdir demek için, geçmişte ve bugün, savaş meydanlarında yedi düvele karşı ispat ettiğimiz birliğimizi, bir olma bilincimizi bütün dünyaya haykırmak için, cumhuriyetimiz etrafında kenetlenmek için burada toplandınız.

Burada, bu güzel günde, gazilerin ve şehitlerin şahitliğinde, ceddimizin, başta Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Alparslan olmak üzere, bize bu memleketi bırakanların manevi huzurunda sizleri saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

Bugün, bu meydandayız, memleket toprağına bu meydanlardan, meydan meydan cumhuriyet mühürleri vuruyoruz, bu meydanlardan meydan okuyoruz birilerine. Peki, bugüne ve bu meydana nereden, nasıl geldik?Şairin, ‘’Kalk yiğidim! Dağ başını duman aldı, parçalandı bir kıtanın toprakları, aslan payını yine aslan olmayan aldı.’’ diyerek haykırdığı günlerden geldik bu meydana.

Ve kanlı Yemen’den, ve yiğitlerin harman gibi savrulduğu Cezayir’den, ve Kafkaslar’dan, ve Balkanlardan, ve anaların ümidini yitirdiği Çanakkale’den, ve çırpınan Karadeniz’den, Kırım’dan, Kerkük’ten, Kıbrıs’tan geldik bu meydana.Yolsuz, okulsuz, ilaçsız, ışıksız, susuz günlerden geldik bu meydana.Bizler refah içerisinde yaşayalım diye nefislerine set vurup, yemeyen-içmeyen analarımızı, babalarımızı, dedelerimizi, ninelerimizi bırakıp da geldik bu meydana.Velhasıl ‘’Bu vatan kimin?’’ sorusuna en güzel cevabı vererek geldik bu meydana.Ancak gelmiş olduğumuz bu günde, bu meydanda da işimiz bitmedi, hepimize büyük ödevler düşüyor.

Değerli mesai arkadaşlarım!

Öncelikli amacımızın halkımıza hizmet olduğu bilinci ile sizlere tevdi edilen görevi yerine getiriniz. Halk-devlet birlikteliğini pekiştiren davranışlar sergileyiniz. Toplumsal refah için projeler üretiniz.

Değerli öğretmenler, eğitimciler!

Bilginin en önemli kazanım ve güç olduğu günümüzde; bilimin aydınlatıcı ışığında ‘’erdemli ve ahlaklı insan yetiştirmek’’ düsturu ile gelecek nesilleri şekillendiriniz. Bu amaçları gerçekleştirdiğinizde Atatürk’ün ‘’milletleri kurtaran öğretmenleri’’ arasına girmiş olursunuz.

Sizler, cumhuriyeti koruyacak, payidar kılacak, yükseltecek ve yüceltecek kişilikli, nitelikli bireyler yetiştirdikçe gaflet, dalalet ve hatta her çeşit hıyanet sonuçsuz kalacak, cumhuriyetimizin nice yıldönümleri huzur ve mutluluk içinde kutlanacaktır.

Sevgili gençler ve kıymetli öğrenciler!

Sizler, Atatürk’ün deyimiyle ‘’geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri’’siniz. ‘’Bu eseri onlara bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak.’’ Sözleri ile işaret ettiği ve cumhuriyeti emanet ettiği gençlersiniz. Bu emanete sahip çıkınız.

Sevgili Pazarlılar!

Türkiye bugün, İslam dünyasındaki tek çağdaş ülke ve tek demokratik cumhuriyettir. Yaşanılan onca musibete rağmen dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri, dünyada hatırı sayılan bir güçtür.

Bu ülkeyi, bu coğrafyayı vatan tutmak, sahip olduğumuz inancın ve kültürün bayraktarlığını yapmak, şanlı tarihimiz boyunca her zaman zor olmuştur. Haçlı seferleriye başlayan öfke, kabararak devam etmiş, her zayıf anımızda intikam duyguları fışkırmış, 19. Yüzyıla gelindiğinde dört bir tarafımızdan kuşatılarak, dünyanın en ağır saldırılarına maruz bırakılmışız. Onurlu bir başkaldırıyla da Kurtuluş Savaşımızı yapıp, var olma hakkımızı söke söke alarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuşuz.

Ancak ne öfke bitmiş, ne emperyalist emeller son bulmuş, ne de varlığımızı ve birliğimizi hazmedebilmişlerdir. Cumhuriyeti ilan ettik, peki rahata kavuşabildik mi? Hayır! Kanımızla, canımızla vatan tuttuğumuz topraklarda, barış ve huzur içinde yaşamayı bize çok gördüler.

Önce yıllarca dönemin gençleri sokak kavgaları, sağ-sol çatışmalarıyla birbirine kırıldı. Uyanamadık, ayılamadık. O bitti derken ayrılıkçı terör dayatıldı. Yıllardır bütün enerjimizi, bu acımasız ihanete karşı mücadeleyle tüketmek zorunda kaldık. Nice yiğitleri şahadet makamına uğurladık, nice anaların bağrı yandı. Yetmedi, 15 Temmuz gecesi, dünya tarihinin en büyük ihanet örgütlerinden olan FETÖ’nün hain kalkışmasına şahit olduk. Bizi bölmeyi, parçalamayı başaramayacaklarını; TEK VATAN, TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK DEVLET kararlılığından asla vazgeçiremeyeceklerini bilmelerine rağmen yıllardır bıkmadılar, usanmadılar.Tacizlere ve moralimizi bozmaya devam ettiler. Bu konuda elbette söylenecek çok sözümüz var.Ne yaparsanız yapın, hangi taktik ve stratejiyle üzerimize gelirseniz gelin, bu vatanın her karış toprağına sahip olmamızın keyfini elimizden alamayacaksınız. Sağduyumuzu kaybettirip bizi birbirimize düşüremeyeceksiniz. Bu ülkeyi kinin, öfkenin, kavganın, çatışmanın, umutsuzluğun ülkesi haline getiremeyeceksiniz. İnadına kenetleneceğiz, inadına kaynaşacak, inadına seveceğiz. Demokratik cumhuriyetimizin etrafında bütünleşecek, inadına çalışacak, inadına üreteceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verdiğimiz sözü tutacak, bu cumhuriyeti dünyanın en güçlü, en müreffeh ülkelerinden biri haline getireceğiz.

Unutmayınız ki, yoksulluktan başka paylaşacak hiçbir şeyi olmayan bu millet, yedi düvele meydan okumuş ve bu kavgadan alnının akıyla çıkmış bir millettir.

Sevgili Pazarlılar!

İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’ndaki ‘’canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’’ ifadeleri gibi her şeyden vazgeçebiliriz de vatanımızdan asla vazgeçemeyiz.Bu duygularla, Cumhuriyetimizin 96. yılına ulaşmasının mutluluğu ve gururu içerisinde, Cumhuriyet Bayramınızı tebrik ediyorum. Bu bayramların yepyeni meydanlarda, yepyeni ufuklarla ve umutlarla sürüp gitmesini diliyor, hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Kaymakam Sayın Sinan KORKMAZ’ın konuşmasının ardından Spor Tokat’ın minik sporcuları tarafından gerçekleştirilen Oratoryo ve halk oyunları gösterileri büyük bir beğeniyle izlendi.

ortaöğretim okulları tarafından ‘Cumhuriyet Bayramı’ konulu şiirler okundu yarışmasında dereceye giren yarışmacılara ödüllerini takdim ederek, yarışmacıları tebrik etti.

Birlik ve bereberlik içinde büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama töreninde, Bando eşliğinde öğrenciler, ve vatandaşlar kortej oluşturarak tören yürüyüşü gerçekleştirdiler.